Edeb Yoksunları ...

Konu: Edeb Yoksunları ... C.tesi Mayıs 16, 2009 9:04 pm

Olaylar ve insanlar üzerine düşünürken, konuşurken son noktayı koyma kabilinden görevler üstlenen cümleler, mısralar, satırlar vardır. Bazı kaynaklarda Yunus Emre’ye, bazılarında Mevlâna’ya dayandırılan “Ehl-i irfan arasında aradım kıldım talep/her hüner makbul imiş, illâ edeb illâ edeb" mısrası da bu sınıftan olup, yazıda aktaracaklarımıza en güzel noktayı koyuyor.

Gerek aslî kaynağımız olan Kur’ân ve hadislerde, gerekse onlardan süzülüp günümüze kadar gelen ve hayatımızda rehberlik yapan, yapması gereken diğer eserlerde sıkça vurgulanan bir kavramdır “edeb.” İyi ahlâk, incelik, nezaket, terbiye anlamlarını içeren edeb yine bir kelâm-ı kibarda ifade edildiği gibi, edepten mahrum olanların vesilesiyle öğrenilebiliyor veya önemi idrak edilebiliyor. Bu yazımızda da insanlığın birbirini tamamlamak üzere gönderilen iki yarısından birisi olan erkek taifesinden “edepten mahrum” bir kısmının yaptıklarından örnekler vererek hatırlatmak istedim “illâ edeb”in önemini.

Evet, kimi yolda, toplu taşıma araçlarında, kimisi nafakasını temin etmek üzere bulunduğu işyerinde sözleriyle veya hareketleriyle hanımları rahatsız eden erkekler bu ayki yazımızın konusu. Hanımlar Rehberi’nde Bediüzzaman’ın, yıllar öncesinin Avrupalı kadınlarının bile serkeş erkeklerin bakışlarından rahatsız olduğunu aktarmasından anlaşıldığına göre, Hazreti Adem’den kıyamete kadar devam edecek doğru ve yanlış silsilelerinin “yanlış” kısmından bahsimize konu olan durum. Bir arkadaşımın yirmi yıl önce yaşadıklarını anlatışından da bunun böyle olduğunu anladım. Ne var ki, biz bugünkü örneklerden yola çıkarak sorunu hatırlatacağız.

Çevremde ve dergimize muhatap olan kesimde yazımıza konu teşkil eden erkek sınıfından insanlar bulunmadığından olsa gerek, epey tereddütle başladım bu yazının ön çalışmalarına. Fakat arkadaşlarımdan duyduklarım, mağduru olmasak da düzeltilmesi yönünde çabalamamız gereken konulardan biri olduğu fikrini uyandırdı bana.